NEDEN BAŞARISIZ HİSSEDİYORSUNUZ BİLİYOR MUSUNUZ?
Herkes nasıl başarılı olunabileceğini anlatma derdinde. Ortalık keramet gösterdiğini iddia eden gurulardan, koçlardan, eğitmenlerden geçilmiyor. İşin doğrusu dışarıdan bakarak kimin gerçekten başarılı olduğunu anlamak imkansızdır, çünkü başarı başkasının verdiği bir paye değil ancak kişinin kendisinin duyumsayabileceği bir histir. Yani başarılı olduğunu iddia edenlere inanmamız gerekiyor. Biz öyle görmesek de en azından kendileri buna inanıyor gibi gözüküyor. Bu da bize kendi işimize bakmamız gerçeğini hatırlatıyor. Öyle ya siz de ya kendisini başarılı hisseden insanlardan birisiniz ya da halen başarmak istediğiniz şeyler var ve bir türlü bu hissi yaşayamıyor, tatmin olamıyorsunuz. Kendinizi başarılı olarak görmenizin gerçek veya sanal birçok nedeni olabilir, benim bunları bilmem mümkün değil ama kendinizi neden başarılı hissetmediğiniz konusunu gayet net açıklayabilirim size.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü başarılı olmanın öncelikle bir tercih olduğunu anlamıyorsunuz. Siz de çoğu insan gibi rahatınıza fazla düşkünsünüz ve kişisel gelişiminiz hayatınızın birinci önceliği değil. Yeni bir çevre kurmayı, çok çalışmayı, alışkanlıklarınızı değiştirmeyi zorlayıcı buluyorsunuz. Başarılı olmayı istediğinizi söylüyorsunuz ama bunun bedelini ödemek istemiyorsunuz. Risk almaktan ve hata yapmaktan korkuyorsunuz, zaten çok şey bildiğinizi düşünüyorsunuz, yeni şeyler öğrenmek için fazla gururlusunuz. Sorunlarınızın üstüne gidip mücadele etmek yerine onlardan kaçmayı tercih ediyorsunuz. Reddedilmekten korkuyorsunuz, isteklerinize ulaşmak için hiç sabrınız yok, ulaşamadığınızda da kızgınlık duyuyorsunuz ve kolaylıkla vazgeçiyorsunuz. Mevcut durumunuzu güvenli olarak yorumluyorsunuz ve güven sizin için istikrar, korunma ve iyi hissetmek anlamına geliyor. Olağan kabul ettiğiniz şeyleri sorgulamıyorsunuz, olağanüstü olmak gibi bir isteğiniz yok, seçimlerinizde iyiyi kötüye tercih etmiyorsunuz. İsteklerinize irade gücünüzü kullanarak ulaşabileceğinizi düşünüyorsunuz ve koşullarınızı değiştirmek yerine mevcut olumsuz koşullarınızda mücadele etmek hatasına düşüyorsunuz.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü istediğinizi zannettiğiniz şeyler aslında kendinizi adayabileceğiniz şeyler değil, bu nedenle de mücadele etseniz de bu kısa süreli oluyor, başarmak için sürekli çaba göstermek gerektiği gerçeğini kabul etmiyorsunuz. Hedeflerinize ulaşmak için öğrenmeyi eğlenmeye tercih etmeniz gerektiğini anlamıyorsunuz. Hayatınızın amacının ne olduğunu sorgulamıyorsunuz. İsteklerinize hemen ilk denemenizde ulaşabileceğinizi düşünüyor ve bu olmadığında da hemen vazgeçiyorsunuz. Hayatınızı birbirinden bağımsız bölümlere ayırabileceğinizi düşünüyor, tüm hayatınızın bir bütün olması gerektiğini bu olmazsa dengenizi kaybedeceğinizi görmüyorsunuz. Alışkanlıklarınızı isteklerinize ulaşabilecek şekilde değiştirmiyorsunuz, aslında hedeflerinize hiç de yardımı olmayan mevcut alışkanlıklarınız içinde kayboluyorsunuz. Başarılı olursanız yalnız kalabileceğiniz gerçeğinden korkuyorsunuz, başka insanlar hedeflerinizi desteklemezse onaylanmadığınızı düşünerek geri çekiliyorsunuz. İsteklerinizin diğer her şeyden önce gelmesi gerektiği ve gönülden evet demeyeceğiniz her şeye hayır demeniz gerektiği gerçeğini sindiremiyorsunuz.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü kendinize yeterli inancınız yok, olmak istediğiniz gibi davranmak için olmanız gerekmediğini anlamıyorsunuz. İrade gücünüzü bilinçli şekilde geliştirmeye çalışmıyorsunuz. Hedeflerinize ulaşmanıza yardım edecek yeni alışkanlıklar edinebilmek için kendinizi zorlamıyorsunuz. Alışkanlıklarınızı nasıl değiştirebileceğinizi bilmiyorsunuz. Küçük ve düzenli ilerlemelerin hayatınızı birikimli şekilde nasıl değiştirebileceğini algılayamıyorsunuz. Tercihleriniz için başkalarının onayını ve takdirini arıyorsunuz. Mücadeleden keyif almak yerine ödüle odaklısınız, bu nedenle o ödüle ulaşmak için yeterli mücadeleyi sergileyecek gücü hiçbir zaman bulamıyorsunuz. Hedeflerinizi imkansız görüyorsunuz, kaynaklarınızı iyi planlamıyorsunuz, gerçekten ne istediğinizi, eylemlerinizi, tercihlerinizi ve nerede olduğunuzu bilinçli şekilde düşünmüyorsunuz. Başarmak istediğiniz şeylere nasıl odaklanabileceğinizi bilmiyorsunuz. Aynı anda çok iş yapmaya çalışıyorsunuz. Zihinsel ve fiziksel kondisyonunuza yeterli önemi vermiyorsunuz, yeterli uyku uyumuyorsunuz.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü çevrenizdeki sizi engelleyen, vaktinizi çalan, size bir şey katmayan ve hedeflerinizi desteklemeyen kişilerden kurtulmuyor, kendinize sizi destekleyecek değerli insanlardan yepyeni bir çevre kurmuyorsunuz. Kendinizi sürekli başkalarıyla karşılaştırıyorsunuz, sosyal medyada çok fazla zaman geçiriyorsunuz, algıladığınız durum ile gerçekliğin farklı olduğunu unutuyorsunuz. Parayı tüm dertlerinizin ilacı zannediyorsunuz. Zayıflıklarınızı çokça sorguluyor ama güçlü yanlarınızı pek düşünmüyorsunuz. Yetkinliklerinizi gerçekçi şekilde değerlendiremiyorsunuz. Sıklıkla kendinizi olduğunuzdan çok daha iyi değerlendirme hatasına düşüyorsunuz. Yapmanız gerekenleri hep erteliyorsunuz, uzun vadeli sorumlulukları bir stres kaynağı olarak görüyorsunuz. Kapsamlı ve uzun vadeli yükümlülükleri nasıl planlayabileceğinizi, parçalayabileceğinizi ve yönetebileceğinizi bilmiyorsunuz. Korkularınız sizi harekete geçmekten alıkoyuyor, başarısız olmaktan, ayıplanmaktan, dalga geçilmekten korkuyorsunuz. Korkularınızı nasıl kontrol edebileceğinizi ve bir motivasyon unsuru haline dönüştürebileceğinizi bilmiyorsunuz.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü başarısızlığı tamamen yanlış şekilde tanımlıyorsunuz. Gerekli anlarda hesaplanmış riskleri alamıyorsunuz, bazen de risk ile kumar oynamayı birbirine karıştırıyorsunuz. Ulaşmak istediğiniz şeyler için kendinize ölçülebilir hedefler koymuyorsunuz. Hatalarınızı analiz etmiyor ve bunlardan ders çıkarmıyorsunuz. Çok kez hata yaptığınızda isteklerinizden vazgeçme eğiliminde oluyorsunuz. Zihniniz çoklukla negatif düşünceler içinde acı çekiyor, pozitif düşünmenin ve pozitif dilin etkisini anlamıyor ve düşünce sisteminizi nasıl değiştirebileceğinizi bilmiyorsunuz. Kendinizi olaylara hep reaktif tepki verirken buluyorsunuz, herkese ve her şeye kızgınlık duyuyor ve olayların duygusunda sürükleniyorsunuz. Nasıl Proaktif davranabileceğinizi ve hayatınız üzerinde tam bir kontrol kazanabileceğinizi bilmiyorsunuz. Nasıl farklılaşabileceğinize ve yaratıcı olabileceğinize kafa yormuyorsunuz. Olaylar karşısında uyum sağlama ve direnç gösterme konusunda zorlanıyorsunuz, gerçeklerle yüzleşmekte iyi değilsiniz, dirençli bir kişi olmayı doğuştan gelen bir özellik zannediyorsunuz. Yaratıcılığın ve problem çözme becerilerinin geliştirilebileceğini anlamıyorsunuz.
Kendinizi başarılı hissetmiyorsunuz, çünkü zamanınızı planlamayı ve yapmanız gereken işleri önceliklendirmeyi bilmiyorsunuz. Stresin zarar verici etkilerinden haberdarsınız ama stresinizi nasıl yönetebileceğinizi ve hedeflerinize ulaşmak için bu stresi nasıl olumlu bir güç haline dönüştürebileceğinizi bilmiyorsunuz. Endişelerinizin sizi harekete geçmekten alıkoymasına izin veriyorsunuz. Hala hayattaki kişisel değerlerinizi keşfedememişsiniz, sizi neyin mutlu ve tatmin olmuş hissettireceğini düşünmüyor, daha da önemlisi bu kişisel değerlerinize göre yaşamıyorsunuz. Kararlılık düzeyiniz çok düşük, zorluklar karşısında hemen vazgeçiyorsunuz, isteklerinize ulaşmanızı sağlayacak aksiyon planları yapmıyorsunuz, sıklıkla odak noktanızı kaybediyorsunuz. Problemlerin üstüne gitmek ve çözmek yerine onlardan kaçmayı tercih ediyorsunuz. Problem çözme yöntemlerini bilmiyorsunuz. Hayatınız daha çok duygular ve hikayeler üzerine kurulu, sıklıkla verileri ve mantıksal düşünceyi ihmal ediyor, bilincinizi yeterli derecede kullanmıyorsunuz. Duygusal ve mantıksal becerileriniz arasında denge kuramıyorsunuz ve sıklıkla duygusal hareket etme tuzağına düşüyorsunuz.
Buraya kadar tespitlerimde haklıysam (ki hatırlarsanız yazının başında neden başarılı hissetmediğinizin sebeplerini gayet iyi bildiğimi söylemiştim) size iyi bir haberim var; tüm bunları değiştirmeniz, kendinizi yeni baştan yaratmanız ve başarılı hissetmeniz mümkün. Size başarı satmaya çalışan guruları, koçları, eğitmenleri bir yana bırakın ve yarından tezi yok buraya kadar yazdığım ve başarısız hissetmenize neden olan tüm davranışlarınızın tam tersini yapmaya başlayın.