Paylaş

SEN DOĞRULARI DUYMAK İSTEMİYORSUN Kİ…
SEN SANA UMUT VERİP SENİ KANDIRSINLAR İSTİYORSUN…
Çünkü istediğin sonuca ulaşabilmek için sabretmen, alışkanlıklarını, çevreni değiştirmen, uzun süre çalışman, yani sözün özü büyük bir mücadele vermen gerektiğini duymak istemiyorsun. Onun yerine sana 3 adımda 5 adımda ulaşabileceğin kolay yollar olduğunu, içinde gizli bir güç olduğunu, çok istersen hayallerine kavuşabileceğini söylesinler istiyorsun.
Hayallerine ulaşmanın yolunun irade gücünü kullanabilmekten, mücadele etmekten keyif almaktan, kendini hedefine odaklayabilmekten geçtiğini duymak istemiyorsun. Bunlar yerine kolay diyetler tadında öneriler duymak istiyorsun, antrenman yapmayayım ama madalya kürsüsüne çıkayım istiyorsun, hem keyiflerinle uğraşman hem de amacına ulaşman mümkün desinler istiyorsun.
Hiç risk almayayım, alışık olduğum hayatı sürdüreyim, belirsiz durumlarla karşılaşmayayım, bildiğim ortamdan çıkmayayım istiyorsun. Gelişmeden ve yenilenmeden hayatını değiştiremeyeceğini, güvenli limanından çıkmadan hedefine ilerleyemeyeceğini, hep aynı şeyleri yaparsan aynı sonuçları alacağını duymak istemiyorsun.
Zaten kendine koyduğun hedeflerin de ölçülebilir ve gerçekçi değil. Başarılı olmayı isteyip istemediğinden bile emin değilsin. Çünkü başarılı olman seni çok daha iyisine zorlayacak ve senden beklentiler yükselecek. İtiraf et, bu seni korkutuyor. Kendini başkalarıyla kıyasladığında onlar gibi olmak istiyorsun ama onların karşılaştığı zorluklarla karşılaşmak istemiyorsun. Bunun yerine birileri senin yolunu açsın, hayatındaki pürüzleri temizlesin, sana torpil olsun, elinden tutsun, sana iş versin, para kazanma imkanı sunsun istiyorsun.
Önüne engeller çıktığında vazgeçiyorsun. Hata yaptığında vazgeçiyorsun. Bugün yapman gerekenleri yarına erteliyorsun. Değişmekten korkuyorsun. Harekete geçmeye üşeniyorsun. Oysa herşey bilinir ve görünür olsa ne güzel olurdu hayatın değil mi? Zaman kısıtları olmasa, belli takvimlere bağlı olmasak. Sana merak etme biz senin için tüm problemleri çözdük, hiçbir zarar uğramayacaksın aksine kazanman garanti desinler istiyorsun.
İşin gerçeği pek öyle herkesten farklı ve yaratıcı bir kişi de sayılmazsın. Ne öğrendiysen ne söylendiyse ona bağlı kalmayı istiyorsun. Öyle kafanı yorup hayatı sorgulamıyorsun. Önüne zorluklar çıkmasın ve mücadele etmen gerekmesin istiyorsun. Kadere inanmak sana kendini iyi hissettiriyor. İstediklerine ulaşamadığında bunun kısmetinde olmadığına inanmak seni rahatlatıyor. Öyle ya aksi halde kendini suçlaman gerekir değil mi? Birilerinin çıkıp hayatının sorumluluğunu üstlenmen gerektiğini söylemesini ve hayattan elde ettiklerinin senin tercihlerinin sonucunda olduğunu yüzüne vurmasını istemiyorsun. Çünkü istediklerini elde edemediğinde koşulları ya da başkalarını suçlamak çok kolay.
Hayatını bir gün durup düşünmedin. Kendini hiç sorgulamadın. Yaşam amacını bile bilmiyorsun. Nehirde yüzen bir dal parçası gibi sağa sola çarparak bata çıka ilerliyorsun. Kendi hayatının üzerinde hiçbir kontrolün yok. Bugüne dek hep başkalarının tercihlerini yaşadın. Hayatını planlama ve yapman gerekenleri önceliklendirme becerin yok. Her aklına eseni yapabileceğini ve her özendiğin şeyi isteyebileceğini düşünüyorsun ama hiçbir zaman somut bir planın olmadı. Hayatını planlı ve hedefli yaşaman gerek diyenleri duymazdan geliyorsun. İşin gerçeği senin için önemli olan değerlerinin bile farkında olmadığından ne için mücadele etmen gerektiğini, senin için nelerin önemli olduğunu da bilmiyorsun.
Kendini iyi hissedebilmenin düşünce şeklinin bir sonucu olduğunu söylediklerinde buna bir anlam veremiyorsun. Olaylar ve kişiler sana kendini iyi hissettirir zannediyorsun. Sorduklarında bir sürü yapmak istediğin şey var ama bunları yapacak yetkinliğin var mı gerçekte bunu hiç düşünmedin. Sen de herkes gibi kendini olduğundan daha iyi zannediyorsun.
Bugüne kadar kıymeti bilinmemiş, çok farklı, çok değerli bir insansın değil mi? Birileri çıkıp da yetkinliklerini objektif bir şekilde değerlendirdiğinde bununla yüzleşecek cesaretin yok. Bu tarz açık geri bildirimler egonu zedeliyor. Kimse seni eleştirmesin herkes sana saygı duysun ve seni sevsin istiyorsun. Özsaygı ihtiyacın o kadar fazla ki gerçek kapasitenin farkında değilsin, bir hayal dünyasında her şeye muktedir olduğunu zannederek günlerini geçiriyorsun.
Problemlerin, engellerin, dertlerin kişisel gelişimin ve hayatının anlam kazanması için gerekli olduğunu duymak istemiyorsun, bunun yerine dertsiz sorunsuz ve çabalamak gerekmeyen bir hayatın olsun istiyorsun… tıpkı piyangodan para çıkması veya zengin bir akrabadan miras kalması gibi.
Ah dostum, sen doğruları duymak istemiyorsun ki… Sen bugüne kadar olduğu gibi seni tatlı vaatlerle aldatsınlar istiyorsun…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X